20 Şubat 2012 Pazartesi

2 saat kaldı

2 saat kaldı.

Mesainin bitmesine 2 saat...

Kısa bir zaman, 2 saat dediğin nedir ki. 120 dakika (ooo böyle dakika sayarsak çok fazla)

16 yıldır bir fiil bilgisayar başında, mesaili bir işte çalışıyorum. Mekanlar, projeler değişse de yapılan iş özünde aynı. Bir yerden sonra hep aynı nehirde kürek çekmek gibi. Arada bir hırçın bir nehir, ama genellikle sakin, durağan, hep bildiğin nehir işte.

Her sabah gel 9.00 da, çık 18.00 da. Git-gel yaklaşık 2 saat yol, günün 11 saati geçti. Ee hadi 7 saat uyudun desen. Etti mi sana 18 saat. Gün 24 saat. Basit bir matematik 24-18= 6. Sana kalan işte bu.

Belki de çok sıkıldığımdan şu aralar dakikaları, saatleri sayar oldum iş yerinde. Bütün gün masa başında oturmaktan sırtım, boynum ağrır oldu. Evde yerde oturup bağdaş kuramaz hale geldi bacaklarım. Alışmış artık sandalye tepesinde oturmaya, daha öteye kıvrılamıyolar.

Şu sıralar sorgu sual içindeyim kendimle. Ne olacak böyle? Nereye kadar gider bu iş? Var, hayaller var kafada uçuşan, ama gerçekleştirecek cesaret yok. Neden acaba? Yaşam gailesi olmasın sakın elimi kolumu bağlayan. Maddi ve manevi tatmin eden bir işim olsa, her sabah topuklarım kıçıma vura vura koşarak gittiğim bir iş yerim olsa. Çok şey mi istiyorum şu hayatta???  

Ayy şimdi bağıracağım avaz avazzzz. KURTARIN BENİ BURDANNNNN diye.   

27 yorum:

  1. Sen ordan çık ben burdan matiklerin köşede buluşalım, al benden de o kadar:((

    YanıtlaSil
  2. Ne olacağız yaa Nihan biz böyle? "Umutsuz Ev Kadınları"ndan sonra "Umutsuz Çalışan Kadınlar" olarak

    YanıtlaSil
  3. Sıkın dişinizi kızlar 1 saat kaldı:))

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Simin Hanım, ben 2 senede tükendiğime göre, siz nasıl dayandınız bunca sene? İnsanın içinden hep hobileriyle uğraşası, saate bakmadan yaşaması, hatta sakin bir sahil kasabasına yerleşesi geliyor değil mi? Hayallerinizi gerçekleştirebilme dileğimle...sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Pembe Kabuk, valla nasıl geçti onca sene ben de bilmiyorum. Ama hep böyle değldi tabii. Çok keyif aldığım zamanlarda oldu. Ancakkk dediğin gibi insanın aklı başka yerde olunca çekilmiyor iş hayatı:)))

    YanıtlaSil
  6. ben şahsen bu hayatta yapmak istediğim tek işi yapıyorum diyebilirim. işimi çok seviyorum ancak ofisteyken benim gözlerim de saate kilitleniyor. ben burdayken dışarıda hayatın akıp gittiği ve benim çok geride kaldığım hissine kapılıyorum. sanırım çalışmak değil de mesai kavramı yıpratıyor. 18:00 a kadar orada oturmak zorunda olduğunu bilmek...

    YanıtlaSil
  7. Al benden de oyle ben birde cumartesi de çalışıyorum aaaaaaaaa. Karnımdaki ufaklık bile yoruluyor bazen :)
    Baska yönden de baktarsak işimiz güçümüz var ya birde olmasaydı :)

    YanıtlaSil
  8. Evet gksk, ben de sevdiğim bir mesleği yapıyorum. Yani okuduğum okulu ve mesleği çok isteyerek ve severek seçmiştim. Ama gel gör ki mesaii saati, özgürlüğümün elimden alındığını hissettiriyor. Sanırım canımı asıl sıkan da bu:))

    YanıtlaSil
  9. beyazkkelebek, ahh canım senin için daha da çekilmez oluyordur şimdi. Allah kolaylık versin şekerim:)))

    Decoration Heaven, :))))))

    YanıtlaSil
  10. Kuşum çok mu bunaldın?Siminciğim,saymamaya çalış,orada olduğunu unutmaya çalış.Yoksa daha da zorlaşır.Çok haklısın.Ama evde oturmak da insanı bir miktar köreltiyor.Her ne kadar ben 3 senedir evdeysem de.Bazen varlığımı sorguluyorum.Canını sıkma kuşum.Çok çok öptüm.

    YanıtlaSil
  11. Ahh Dolunay abla, var yaa içim çok sıkılıyor şu ara. Ondan herhalde. Belki biraz ara versem, istediğim zaman istediğim şeyleri yapabilsem. Hayatımda yeni bir şeyler olsa. Bu monotonluk beni çok yoruyor artık:(

    YanıtlaSil
  12. Sevgili Lolipu, neydi o filmdeki söz, hah hatırladım: "bakış açını değiştir". Bu söz sanki biraz sana uygun gibi. Kızma sakın bana, ben aynı senin yaşadığın bir kaç günün sonunda "dayanamıyorum, artık yeter" dedim ve Türkiye'de sayılı kişiye nasip olacak bir maaşı, mevkiyi ve işi bıraktım geçtiğimiz Ağustos ayında. İnan bana şu anda tam da o zaman hayal ettiğim bir hal içindeyim, çok güzel manzaralı bir evim var, denize iki adım yürüyerek gidiyorum, dikiş dikiyorum, elişlerimle uğraşıyorum, annemlerle kardeşlerimle görüşüyorum, evde yemekler yapıp kendi evimi kendim temizliyorum, dostlarım var, çok sevdiğim bir bahçem var. Eşimle iyi geçiniyoruz, bir problem yok aramızda hiç bir şekilde. Ama ı-ıh, hayır. İçimde bir eksiklik var, dolduramıyorum. Çalışma hayatının o hırsı, kazanma ve başarma duygusu insanda alışkanlık mı yapıyor nedir...

    YanıtlaSil
  13. Sevgili Simin,
    Her yaşın, herzamanın güzelliği var. Bunu zaman geçınce daha iyi anlıyorsun. Bunaldığın, yorulduğun günler aklına geliyor sadece gülümsiyerek hatırlıyorsun. Kendini zamanın akışına bırak. Birşey diyeyim sana. Emeklılık uzun gibi geliyor insana ooooooo çok var diyorsun. Bir bakıyorsun o günlere gelmişsın. Sıkma canını zaman zaman olur böyle bunalımlar.
    Bizlerde geçirdik. Sevgiyle kal. Takma kafanı.
    Türesin

    YanıtlaSil
  14. Neyse ben bunlari yazarken o 2 saat gecmis ve sen ev yolundasin sanirim :))) Hayaller varsa bence pesinden git...Bak sen de demissin;bu hayat akip gidiyor. Ve zaten eger istiyorsan, gerceklestirebilirsin de ;)

    YanıtlaSil
  15. Havadan mıdır desem.
    Hep o karmaşık düşünceler bende de...
    Baharı bekleyelim bence,
    bi faydası dokunur mu?

    YanıtlaSil
  16. Saymayacaksın Lolipucum, saatleri saymayacaksın, saymaya başladın mı hayatın kararır, işinin zevk alabileceğin yönlerini bul, masanın yerini değiştir, etrafına seveceğin objeler koy, monotonluğa düşmemeye çalışmalısın, eğer çalışmama gibi bir lüksün varsa, ara ver, iş değiştir, o yollardan çok geçtim 27 senelik iş hayatımda, sabır şekerim sabır....

    YanıtlaSil
  17. Ops... Şikayet yok. Yüzmüş yüzmüş sonuna gelmişsin. Bırakılmaz artık. Hobilerini benim gibi 50'nden sonra yaparsın. Bak Meral Sanatevi'ne,emekli olmuş, şakır şakır çalışıyor. Sende kurarsın sevdiğin işi, çıkatırsın acısını. Bu işini o işine hazırlık say:)) Sevgiler.

    YanıtlaSil
  18. Kendi sesimin yankısını duyar gibi oldum okurken aklımızda başka düşler ellimiz klavyelerde olunca gözümüz saatten ayrılmıyor.Bu labirentten çıkabilen varsa haber etsin lütfeeeennnnn

    YanıtlaSil
  19. Canim yaa deme oyle.. bak 6 saat benim icin ise harikaaa bisey. benim 6 dakikam yok. hemde calismamama ragmen. Aslinda insan calisinca hayati daha duzenli oluyor. herseyini daha planli yapiyorsun.. Ustelik durgun nehirlerde gitmek hic de kotu degil. Cok stresli bi isin olsa cok kosturmacali o 6 saatini de bulamazdin. Ayrica hobilerine maddiyat bulman icin o ise de ihtiyacin var.. Gonul ister tabi herkes piyango kazanssin.. Ama bak birde madalyonun obur tarafi var..
    Bi ara sana ozelden kendi hayatimdan bir kesit yazarim.. Dingin hayatinin tadini cikar.. Kocaman opuyorum..

    YanıtlaSil
  20. ehlikeyf; yoo neden kızayım, ne güzel söylenişsiniz. Ama size çok imrendim doğrusu. Ben hayatım boyunca hırslı bir insan olmadım. Kazanmak, başarmak çok güzel. Ama burası için değil bu isteklerim. Başka şeyler var yapmak istediğim ama caseretim yok:)

    Türesin hanım:))) ne güzel şeyler yazmışsınız. Çok teşekkür ederim:) Şu sıralar biraz sıkıldım iş hayatından ondan böyle söylenmelerim. Monotonluk beni sıktı. Daha hareketli ve zevk aldığım şeylerle uğraşmak istiyorum.

    Selincim; geçti o iki saat. Yeni saatler başladı bile.Ahh işte o hayalleri gercekleştirecek cesaret olsa. Bir de tabii şu maddi durumlar garanti olsa. Kimse tutamaz beni burda:)))

    KEYF-İEMEL; havalardan mıdır gerçekten. Bahar gelse düzelir miyiz acaba?:)))

    Banu abla; işte çalışmama gibi bir lüksüm yok ne yazık ki. Derdim çalışmak değil, istediğim, sevdiğim bir işi yapmak. Mesela hergün boya yapsam, yeni objeler tasarlasam. Çok mutlu olurum çoookk:)) Dediğin gibi sabır, sabır yaa sabırrr:)))

    Nedret abla, öyle olur mu dersin? İş kurmak değil ama şu anki enerjimi başka tasarımlar için harcamak istiyorum. Bir yol bulmam lazım. Ama nasıl bilmiyorum:(

    odaatolye; valla tam labirent, bir çıkış yolu bulsam, koşarak çıkarım:))

    Kitchen Witchcim; düzen oluyor doğru ama bir yerden sonra çok monotonlaşıyor hayat yaaa. Ben bundan sıkıldım işte. Yoksa çalışayım, üreteyim, çalışmaktan hiç bir şeye vaktim kalmasın. Ama bunu karşılığınıda alayım bari:))

    YanıtlaSil
  21. Nasıl oluyor da aynı zamanda aynı şeyleri hissedebiliyoruz. Bu şu anlama geliyor olabilir bu hissettiklerimizin nedeni kesinlikle biz veya birşeylerden sıkılmamız değil. Ama değişir mi bilmiyorum...

    YanıtlaSil
  22. Çok şey istemiyorsun...sadece biraz cesaret ve risk...biraz riski göze alamıyorsan hayat hep tekdüze sürüp gidiyor...sana kendimden örnek vereyim 20 yıllık ev hanımlığından sonra bir cesaret atölye açtım.Eşim maddi olarak beni desteklemedi bende bankada cüzi miktarda olan paramla atölyemi kurdum.İlk başlarda biraz skıntı çektim ama şimdi işler gayet yolunda... iyi ki hayalimden vazgaçmemişim.Hepimizin bir tane hayatı var.Hayallerimizi gerçekleştirmek için sadece biraz cesaret...

    YanıtlaSil
  23. ah canım ya yorumları okudum da çalışan bayanların hepsi bunalmış valla.bu gece nöbetçiyim.24 saat çocuğumu göremeyeceğim.evimden yatağımdan uzak kalacağım.düşündükçe içim daralıyor.daha 21 saat var nerdeyse eve gitmeme:( of of

    YanıtlaSil
  24. asmabahçe; ayy valla yaa böyle hayat geçer mi?

    zeynep sanat evi denizli, ne güzel:)) size öyle imrendim ki. İşiniz rast gitsin, herşey gönlünüzce olsun:))

    ebrulikedi, senin işin daha zor valla, kolay gelsin. 24 saat nöbet tutulan bir iş düşünemiyorum. Hele evde seni bekleyen bir minnoş varken ne kadar zor geliyordur.

    YanıtlaSil
  25. valla herkes diceğini demiş,bana pek bişi kalmamış lolipucuk.ben bir öğretmenim ve pek çoğunuza nazaran daha az çalışıyorum.haftada 22 saat.3 gün 12.30da bitiyor dersim.12 yıldır çalşıyorum ve bu iş yüzünden yıllardır psikoloğa gidiyorum.insanın nefret ettiği bir yere kısa süreli de olsa gitmek zorunda olması prangalı mahkum olmaktan farksız.Üstelik öğrenciler bende bana işkence eden gardiyanlar hatta cellatlar gibi geliyor.Geçen yıl 6 ay izne ayrıldım.Muhteşemdi.Bir gram özlemedim.O deniz kenarında yaşayıp dikiş dikip bahçeyle uğraşan ama yine de çalışma hayatını özleyen arkadaş gibi olmadım hiç.Bilmiyorum hayattan ne beklediğimizle alakalı galiba.O bahçede hayatımın en mutlu saatlerini geçirirdim ben.Daha az çalışabileceğin bir iş bulabilmenin bir yolu varsa onu dene.Ya eskiden ne güzelmiş,kadın dediğin evde otururmuş.Şimdi iş,stres,yol,çocuk,yemek,temizlik, rekabet derken daha mutsuz,sinirli,çirkin,huzursuz olduk sanırım.Pek çok evliliğin günümüzde bitmesinin ve geçmişte de devam edebilmesinin sebebi bu galiba:)ne dersin?Kadın çalışmalı mı yoksa huzur içinde evinin kadını mı olmalı acaba??

    YanıtlaSil

Başka neler var neler:))

Related Posts with Thumbnails